İlginç kültürleri ve yaşam tarzlarıyla her yerde gördüğümüz çingenelerin aslında nereden geldiklerini hiç düşündünüz mü? Kimileri tarafından Roman olarak anıldığı için Romanya’dan geldikleri sanılan bu kişilerin, sanılanın aksine aslında Asya bölgesinden geldiklerini biliyor muydunuz? Gelin bugün bu halkın kökenlerini birlikte öğrenelim…
Asya kökenli olan çingeneler, göçebe yaşam tarzıyla tanınan ve dünyanın birçok farklı yerine yayılmış bir halktır.
Oxford sözlüğüne göre çingeneler (Romanlar), klasik göçebe yaşam tarzına sahip Güney Asya kökenli bir halktır. Genel olarak Avrupa, Kuzey ve Güney Amerika’da dağılım gösteren Çingeneler, köken olarak Hindu dil ailesine ait bir dil konuşmaktadır.
Çingeneler uzun süre yaşadıkları yerlere uyum sağlamada zorluklar yaşadılar.
Yaklaşık 1000 yıl önce çingeneler Hindistan’dan kaçmaya başladı. Bunun nedeninin ise muhtemelen 11. yüzyılın başlarında Afgan General Mahmud’un işgalinden kaçmak olduğu düşünülüyor. Güçlü bir yazılı veya teolojik geçmişe sahip olmadıkları için tarihçiler dillerini inceleyerek göç yollarını ortaya çıkarmaya çalışmışlardır.
Çingeneler, yolculukları sırasında karşılaştıkları halklardan dillerine yeni sözcükler katmışlardır.
İran konusunda ikiye ayrılan halk, bir grup olarak Suriye üzerinden güneye, diğer grup olarak da Ermenistan üzerinden Bulgaristan, Romanya ve Sırbistan’a doğru ilerledi. Yunanistan’da bir keşişin 1100’lü yıllara ait yazılarında buldukları raporlara göre, tarihçiler çingenelerin ilk kez bu dönemde Avrupa’da bulunduğunu düşünüyorlar.
Tarihsel olarak Avrupa’daki çingeneler hırsız, yalancı ve dışlanmış olarak etiketlenerek önyargılara ve zulme maruz kalmışlardır.
Çingeneler uzun süre zulüm gördüler ve bu süreçte göçebe yaşam tarzının yasaklanmasından, dillerinin yasaklanmasından, isimlerinin zorla değiştirilmesine kadar birçok zorlukla karşı karşıya kaldılar. Avrupa ülkeleri tarafından ötekileştirilmeye, tasfiye edilmeye çalışıldı.
Başlangıçta Avrupa’da sıcak karşılanan Çingeneler, zamanla kendi yerel kültürlerine uyum sağlamışlardır.
Ancak bu bölgelere tam olarak entegre olamayan çingenelere Avrupalılar olumsuz tepki gösterdi. Bu topluluklara çeşitli sosyal sorunlar atfedildi ve bunların çoğu, örneğin 1445’te Vlad Dracula tarafından Romanya’daki Bulgar çingenelerinin kaçırılması gibi, Orta Çağ’dan köleleştirildi.
Bugün Antarktika hariç her kıtada 12 ila 15 milyon çingene yaşıyor.
Bir kısmı göçebe, bir kısmı ise istikrarlı bir hayat sürerken, Güneydoğu Avrupa ve Rusya en fazla Roman nüfusuna ev sahipliği yapan bölgeler.
Çingenelerin binlerce yıldır neden küçümsendiği sorulduğunda birden fazla araştırmacı aynı sebebe işaret ediyor.
Pek çok kültürel yeniliğe ve dine açık olan bu insanlara yönelik olumsuz niyetlerin temelinde önceden var olan kıskançlıkların olduğu düşünülmektedir. Belirli bir yere bağlı kalmadan yaşayan bu kişiler daha özgür ve mutludur.
arabanajans.xyz